Gebelikte Anne Adaylarının Doğum İçin Hazırlanması

Gebeliğin 35. haftasında, kendinizi doğum konu­sunda biraz heyecanlı hissedebilirsiniz. Doktoru ne zaman aramanız gerektiğini ya da hastaneye ne zaman gitmeniz gerek­tiğini bilememekten korkarsınız. Doğum öncesi randevularınızdan birinde bunları doktorla konuşmak için tereddüt etmeyin.

Doktorunuz size dikkat etmeniz gereken işaretleri söyleyecektir. Doğum öncesi kurslarda ayrıca doğum sürecinin işaretle­rini ve doktoru ya da hastaneyi ne zaman aramanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.
Su keseleriniz doğum sürecine girme­den önce patlayabilir. Birçok durumda bunun bir su fışkırması şeklinde ardın­dan da bir sızıntı şeklinde olduğunu fark edersiniz.

Hamileliğin son birkaç haftası boyun­ca bavulunuzu hazırlayın ve gitmeye ha­zır olun. Yapabilirseniz, belirlenen doğum tari­hinizden birkaç hafta önce hastaneyi ge­zin. Nereye gidilmesi gerektiğini ve ora­ya gidilince neler yapılacağını öğrenin.

Doğum sürecinde olduğunuzu düşü­nürseniz eşinize en iyi ulaşma yolları hakkında konuşun. Her ikinizin de cep telefonu varsa bu büyük olasılıkla ileti­şimi sağlamanın en kolay yoludur. Sizi periyodik olarak kontrol etmesini sağ­layabilirsiniz. Aynı zamanda bir eş çoğu zaman telefondan uzakta bulunuyorsa yanında bir çağrı cihazı taşıyabilir, özellikle de hamileliğin son birkaç haf­tası boyunca.

Doğum sürecinde olduğunuzu düşün­düğünüz zaman ne yapmanız gerektiğini doktorunuza sorun. En iyisi muayeneha­nesini mi aramaktır? Direkt hastaneye mi gitmelisiniz? Cevaplama servisini mi aramalısınız? Ne yapılması ve ne zaman yapılması gerektiğini bilerek biraz rahat­layabilirsiniz ve doğum sürecinin başla­ması ve doğum konusunda endişelenme­yebilirsiniz.

Hastaneye Önceden Kayıt Yaptır­mak

Doktorunuz hamileliğiniz sırasında oluşan çeşitli şeyleri kaydetmiştir. Bu kayıtların bir kopyası genellikle doğum süreci ve doğum bölgesinde saklanır.

Doğum tarihinizden birkaç hafta önce hastaneye kayıt yaptırmanız yararlı ola­bilir ve size zaman kazandırabilir. Bunu, doktorunuzun ofisinden aldığınız form­larla ya da hastaneden aldığınız formlar­la yapabilirsiniz. Doğum sürecinde has­taneye gitmeden önce kaydolmak akıllı­cadır, çünkü o zaman bir telaş içinde ola­bilir ve başka şeylerle ilgilenebilirsiniz.

Gözlem kâğıdınızda belki bulunma­yan bazı gerçekleri bilmelisiniz:

• Kan grubunuz ve Rh faktörü
• Son âdet döneminizin ne zaman oldu­ğu ve doğum yapma tarihiniz
• Önceki hamileliklerin detayları, komplikasyonlar dahil
• Doktorunuzun ismi
• Pediatrinizin ismi

Plasenta (Önde Gelen Plasenta) Previa Nedir?

Plasenta previada, plasenta rahim ağ­zına yakındır veya rahim ağzını örter. Bu problem yaygın değildir; her 170 gebe­likte 1 görülür.

Ağır kanama riski olduğundan plasen­ta previa ciddidir. Kanama hamileyken veya doğum sürecinde oluşabilir.
Plasenta previanın nedeni tam olarak anlaşılamaz. Plasenta previayı artıran risk faktörleri daha önceki sezaryen do­ğum, çok sayıda hamilelik ve annelik yaşının ileri olmasıdır.

Plasenta Previanın Belirtileri

Pla­senta previanın en sık görülen belirtisi rahimde hiçbir sancı duyulmadan ağrısız kanamadır. Bu durum genellikle ikinci trimestenn sonuna yakın zamanlardan önce ya da rahim ağzının inceldiği, esne­diği ve plasentayı gevşeterek yırttığı dö­nemden sonra oluşmaz.

Plasenta previada kanama, uyarı olma­dan başlayabilir ve son derece yoğun olabilir. Rahim ağzı, erken doğum süre­ci ile genişlemeye başladığında oluşur ve kan sızar.

Bir kadında hamileliğin ikinci yarısı­nın sonlarında kanama varsa plasenta previadan şüphelenilmelidir. Problem, pelvik muayene daha yoğun kanamaya neden olabileceği için fiziksel muayene ile teşhis edilemez. Doktorlar plasenta previayı belirlemek için ultrason kulla­nırlar. Ultrason özellikle hamileliğin ikinci yarısında doğru sonuçlar verir, çünkü plasenta büyür ve bazı durumları görmek kolaylaşır.

Doktorunuz plasenta previanız varsa pelvik muayene olmamanızı tavsiye edebilir. Bu, eğer başka bir doktora gi­derseniz ya da hastaneye giderseniz ha­tırlamanız gereken önemli bir tavsiyedir.

Plasenta previada bebeğin ters pozis­yonda durma olasılığı daha yüksektir. Bu nedenle ve kanamayı kontrol altına almak için genellikle sezaryen operasyo­nu yapılır. Sezaryen operasyonu bebeğin dünyaya gelme avantajım sunar, daha sonra rahmin küçülmesi için plasenta alınır. Kanama en az seviyede tutulabilir.