Bebeklik Döneminde Psikomotor Gelişim – II

Motor Gelişim Sürecine İlişkin Temel Kavramlar

Psikomotor yeteneklerle ilgili kavramlar şunlardır: Dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve esneklik.

Dikkat: Dikkat, kelime anlamı ile ‘duygularla düşünceyi, bir olay ve bir nesne üzerinde toplama’ olarak tanımlanır. Çocuk; çoğunlukla ilk yıllardan itibaren çevresini tanıma, keşfetme duygusu içindedir. Çevresinde gördüğü, dokunduğu hissettiği her şeyi algılar. Bebek, önceleri takip eder; sese tepki verir. Annesi yanından ayrılınca ağlar. Sonraları objeyi tanır, algılar ve tanımlar. 9.aydan itibaren dikkatini yoğunlaştırabilir. 2-3 yaşlarında topa tekme atabilir. 3-4 yaşlarda 3 tekerlekli bisiklete binebilir, makasla kesebilir. 4-5 yaşlarda düz çizgi üzerinde yürüyebilir, 6’ya geldiğinde ise topa sopa ile vurabilecek ve tek ayak üzerinde durabilecek dikkat olgunluğuna erişecektir. Ayrıca erken çocukluk döneminde, “okuma yazmaya hazırlık çalışmaları” gibi etkinlikler küçük kas motor gelişiminde kullanacağı birçok psikomotor öğrenme, bir olayın veya işin devamlı ve yoğun bir şekilde dikkatli olarak izlenmesini gerektirir. Çocuklara “dikkat edin” yerine “dikkatle hıkın” demeyi tercih edin. Uyarılmadan çok, model almak önemlidir.

Kuvvet: Bütün psikomotor davranışların öğrenilmesi bir kuvvet gerektirir, atlama, tırmanma, yürüme hatta bir parmağın kıpırdatılması bile kuvvet ister. Bütün vücudun genel bir kuvvetinin olması gerektiği gibi; gövdenin kol ve bacakların, elin ve parmakların öğrenilecek psikomotor davranışları yapabilecek kuvvete sahip olması gerekir,  bir direnci yenebilme, karşı koyabilme becerisi olarak da tanımlanabilir. Motor davranışlarda kas ve sinir sisteminin gelişmesi önemli bir yer tutar. Çocuklarda kas kuvvetinin yoğunlaşması yaşa, cinsiyete, olgunlaşma düzeyine, daha önceki fiziksel etkinlik aşamaları gibi ölçülere bağlıdır. Güce karşı koyabilmek ya da direnci yenebilmek için vücudunu etkin kullanan çocuk; yürüme, koşma, sıçrama, topa vurma, fırlatma gibi hareketleri kuvvetle ilişkili olarak gerçekleştirir.  Motor davranışın türüne göre de kuvvet, değişiklik gösterir. 4-5 yaşlarından itibaren el arabası itebilir, halat çekme etkinliklerine katılabilir, kutu ve blok gibi eşyaları kaldırabilir, bunları bir yerden bir yere taşıyabilir.

Denge: Denge, belli bir yerde bir hareketi veya pozisyonu sürdürme durumunu devam ettirme olarak tanımlanabilir. İlk önemli denge biçimleri, oturma ve ayakta durabilmedir. Çocuklarda motor becerilerde denge, daima önemli bir güdü olacaktır. Vücut kısımlarını, vücudun ağırlık merkezine göre etkili olarak kullanmayı öğrenecektir. Denge; yürüme, koşma ve atlama becerilerinin kazanılmasında da çok önemli bir faktördür.
Çocuk ileriki yıllarda dengesinin gelişimi ile iki tekerlekli araçların, tekerlekli patenin kullanılması gibi pek çok aktiviteye katılabilecektir. Yapılan araştırmalara göre çocuk iki yaşından önce denge becerisi kazanamamaktadır. Üç yaş civarında tek ayağının üzerinde 3-4 saniye durabilmekte, dört yaşından sonra ise dairesel bir çizginin üzerinde yürüme becerisi kazanabilmektedir. Denge yeteneğinin geliştirilebilmesi için psikomotor etkinliklerde denge ile ilgili çalışmalara ağırlık verilmelidir.

Tepki Hızı: İnsanların duyu organlarını harekete geçiren ve insanda bir tepkiye yol açan iç ve dış durum değişikliğine uyarıcı; dışarıdan ya da içeriden gelen uyarıcılara karşı organizmanın gösterdiği davranış tepki olarak tanımlanır. ‘Harekete hazır olma’ şeklinde ifade edilebilecek olan tepki hızı için vücudun, dışarıdan aldığı uyarıcılara karşı tepki göstermeye hazır olması gereklidir; Yani vücudun etkilere karşı tepki göstermeye hazır olması gereklidir, bir etki-tepki sürecidir. Etki ile bu etkiye yapılan tepkinin arasında geçen zaman, reaksiyon zamanıdır. Reaksiyon zamanı ne kadar kısa olursa psikomotor öğrenme de o kadar hızlı olur. Psikomotor öğrenmede genel olarak bütün vücudun tepkiye hazır olması gereklidir. Özellikle kolların, bacakların ve elin tepki yapabilecek olgunluğa ulaşması gerekir. Psikomotor davranışlarının, bir yapılış hızı vardır. Bir davranışın gerektiğinden az yapılması hâlinde organizma tehlikeye girebilir.

psikomotor

Güdüm (Koordinasyon): Belli bir amaca ulaşmak için; bilinçli motor hareketlerin devamlılığı, ahenkli ve uyumlu çalışması olarak tanımlanabilir. Psikomotor öğrenmenin pek çoğu birden fazla organnın çalışmasını gerektirir. En yalın bir davranışta bile göz, el, kol ve ayak, gövde ile ayağın veya iki elin bir düzen içinde çalışması oldukça zordur. Öğrenilecek davranışları yapacak organları arasında koordinasyonu kuramıyorsa çocuk, o davranışı öğrenemez. Bu nedenle organlar arasındaki yeterli koordinasyonun gelişimi, bedensel olgunluğa ve alıştırmalara bağlıdır.

Esneklik: Vücudun gerektiği zaman öne, yana, geriye ve istenen yönlere bilmesi; yani esnek olması gereklidir. İlk çocukluk döneminde, vücut daha da esnektir. Esneklik 5-8 yaşlarda sabit kalır. Özellikle 12-13 yaşlarda doruk noktaya ulaşır. Cinsiyet esneklikte önemlidir. Kız çocuklar, erkek çocuklara oranla daha esnektir. Psikomotor yetenek, bütünlük hâlinde bulunur. Çocuk, doğduğu zaman bu psikomotor yetenekleri ancak kendi gelişimi oranında yapabilir. Bu nedenle ancak bazı becerileri yapabilecektir.

Motor Gelişim Sürecinde Yürüme ve Kavrama Yürüme:
Bebeklikte yürüme becerisinin kazanımı, yaşamın ilk iki yılında en önemli değişimlerden biridir. Yürüme becerisi bebeğin yaşadığı çevreyi tanıyarak fiziksel ve hareket bağımsızlığına erişmesine izin verir. Bebeklerin yürüme becerisine ilişkin izledikleri motor gelişim aşamaları şöyledir:

1. İlk hareketler: Bir aylıkken, bedeninin pozisyonunu değiştirmek için tamamen dışa bağımlı ayrıca başını kaldırma eylemleri gösteremezken birinci ayın sonunda, yüzü koyun yatırıldığında çenesini kaldırabilir ve iki aylıkken arkaya dönebilir.
2. Oturma: Üç dört aylýkken destekle oturabilirler. Yine dört aylık bir bebek oturur durumdayken başını  sabit tutabilir. Bu gelişmeyle çevresini dikkatle inceleme olanağına kavuşur. 5. ayda kucakta oturabilir. Bir ay sonra sandalyeye oturabilir. 7 aylıkken desteksiz oturma gerçekleşir. İzleyen ayda ise ayakta durma çabaları içine girerler ve eşyalara tutunarak ayakta durmayı başarabilirler.
3. Emekleme: 7. ayda bir dizini içeri doğru çeker ki bu davranış emekleme için önemli bir aşamadır. Ortalama 8-9 aylıkken emekleme becerisi kazanılır. Emeklemeyle dizlerini ileri iterek, bedenini yavaş yavaş kontrol ve koordine etme becerileri gelişir. Bu aşama bebeğin bir şeylere ulaşma, dünyayı anlama ve bilgiyi elde etme konusunda yani bilişsel gelişimi için de çok önemli bir aşamadır.
4. Destekle Yürüme: 10. aydan sonra bir yerlere tutunarak hareket etme kabiliyeti ve sonrasında dengeyi korumak destek araçlarını kullanabilirler. Elinden tutulduğunda adım atabilir. 11. aydan sonra yardımsız ve desteksiz tek başına ayakta durabilir.
5. Bağımsız Yürüme: 11- 13. aylar arasında bebeklerin çoğunluğu yardımsız ve bağımsız yürümeye başlarlar. Bu beceri bebeğin hareketlerini tamamen özgürleştirir. 14-15 aylıkken geri geri yürüyebilir ve iki üç ay sonra da yardımsız merdiven çıkabilirler.

Anne Tutumlarının Tuvalet Eğitimindeki Etkisi: Kuralcı, titiz, katı ise çocuk dışkısını tutmaktan kabız olanı, davranışlarını etkilerse çocuk tutucu bir kişilik geliştirir.

* Anne baskıcı ise çocuk olur olmaz yerlerde anneyi cezalandırmak için dışkısını boşaltır. İlerde ise eziyet etmeyi seven, dağınık kimlik özelliği geliştirir.
* Anne teşvik edici ise çocuk dışkılama olayının önemini ve bu konudaki başarılı olduğunu anlar. İleride üretken ve yaratıcı olur.
* Uyku, yemek gibi alışkanlıklarda olduğu gibi tuvalet için de bir rutin oluşturmak yararlıdır. Sabah kalkınca, yemeklerden sonra ve akşam yatarken tuvalete gitmek bir rutin haline getirilebilir.
* Tuvalet uygun şekilde kullanıldığında başlarda şeker vermek gibi ufak ödüllendirmeler işe yarayabilir. Aşırı bir ödüllendirmeden kaçınmak, mesela büyük sevinç gösterileri yerine takdir ettiğinizi gösteren bir gülümsemeye çocuğunuzun ihtiyacı olacaktır.
* Bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalı, eğer çocuk eğitime tepkili yaklaşıyorsa ısrarcı olunmamak, tekrar başlanmadan önce bir- bir buçuk ay kadar beklenmelidir.

Motor Gelişim Sürecinde Taklit: Taklit, bir çocuğun taklit edilen kişinin (modelin) davranışına kendisini uydurmasını gerektirir. Bebekler yaklaşık 18. aydan itibaren taklit ettikleri eylemi zihninde tutabilirler ve gerektiğinde sergileyebilirler. Yaklaşık 8. aydan itibaren taklit yoluyla tepki dağarcığına yeni tepkiler ekler. Bebek 1 yaşından itibaren deneme yanılma yoluyla, başkalarında gözlediği tepkileri çok daha iyi taklit edebilir. Bununla birlikte bu zaman diliminde bile çocuk, tepkiyi tekrarlamaya çalışırken modelin eylemini görme ihtiyacı duyar.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler