Yaz Tatili
Dağ tatilinin de kendine göre çekici yönleriyardır. Özellikle kentli çocuklara tanımadıkları bitki ve hayvanlar arasında yeni keşiflerde bulunma olanağı sağlar. Çocuk kampları ve geleneksel köy ortamı, deniz tatiline eksiksiz seçenekler oluşturabilir. Önemli olan nerede olursa olsun çocuğun gereksinimlerine ve düzenine dikkat edilmesidir.
DAĞDA TATİL
Dağ hakkında söylenmesi gereken ilk şey, 2.000 m’nin üzerindeki yüksekliğin Çocuklara uygun olmadığıdır. Yükseklere çıkıldıkça oksijen yoğunluğu azalır ve hava tabakası incelir. Oksijenin azalmasına bağlı olarak kalp atımı hızlanır. Kan basıncındaki artışla birlikte kalp atımı daha da güçlü hale gelir. Aynca vücuda gerekli oksijen ancak daha yüksek miktarda hava alarak elde edilebildiği için solunum güçleşir.
Yüksekliğin 1.000-1.800 m arasında olduğu yerlerde sorunlar daha azdır. Temiz hava, yeşil ortam ve huzurlu yürüyüş olanağı, gerginlikten kurtulma açısından en önemli unsurlardır. Sinir sistemini gevşeten ve yatıştıran öğeler ve vücudu .çalıştıran koşullar dağda bir arada bulunur. Dağ ortamında kemik iliği daha çok alyuvar üretir, metabolizmanın hızlanması iştahı güçlendirir, halsizlik ve yorgunluk azalır.
Temiz ve tozsuz bir havanın bulunduğu dağ ortamı alerjik sorunları olan ve solunum yollarından rahatsızlık çeken çocuklara önerilebilir.
Kansızlık, iştahsızlık ve zayıflık gibi rahatsızlıkları olanlar için en iyi tatil yeri dağdır. Kışın biriken gerginlikten kurtulmak için tatile dağda başlamaya, daha sonra deniz kıyısında bir süre kalmaya ve ardından yeni okul ya da çalışma dönemini zinde karşılamak üzere yeniden dağa çıkmaya dayanan bir program en uygun tatil biçimidir.
ÖZEL BİR TATİL: “TATİL KÖYÜ”
Tatilin geçirilebileceği bir başka yer de son yıllarda yaygınlaşan tatil köyleridir. Basit yapılar ve sade giyim bu tatil türü ne ayrı bir özellik katar. Genellikle çam ağaçlan arasındaki bungalov tipi kulübelerde konaklayan çocuklar doğayla iç içe yaşar. Hem dağdaki, hem de deniz kıyısındaki tatil köyleri yemek ve temizlik hizmetleriyle otellerdeki rahatlığı aratmaz.
Tatil köylerinde genellikle değişik yaş gruplarına yönelik spor ve oyun alanları bulunur. Bunlardan yalnızca 12 yaşa kadar olan büyük çocukların değil, 3 yaşın altındaki çocukların da yararlanması için ayrı düzenlemeler yapılır. Küçük çocuklar için tıbbi ve günlük bakım hizmetleri de sunulur.
Bu bakımdan tatil köyü ortamı küçük çocukları ve arkadaşlarıyla birlikte neşeli bir tatil geçirmek isteyenler için genellikle çok uygundur. Gerçekten de spora düşkün ve hareketli genç bir annenin bütün zamanını çocuğuna ayırma zorunluluğu nedeniyle yaşam biçimini değiştirmesi beklenemez. Gene de çiftin çocuk nedeniyle iş ve sosyal yaşamlarında yaptıkları yeni düzenlemeler tatile çıkıldığında bütünüyle değişir. Tatil ortamının yeniliği ve çocuğun bırakılacağı güvenilebilir bakıcıların bulunamaması çoğunlukla anne ve babayı eğlence, gezi ve spor yapmaktan alıkoyar.
Çocuk bakım hizmetlerinin sağlandığı tatil köylerinde yönetim gerek çevre düzenini, gerek bu iş için gerekli personeli mevsim başından hazırlar. Çok küçüklerin dinlenebileceği, yemek yiye-bileceei ve oynayabilecekleri salonlar özenle seçilir. Gözetim görevi genellikle genç ilkokul ya da anaokulu öğretmenlerine verilir. Öğretmenler genellikle henüz sürekli bir iş bulamayan ve yazın hem çalışmak, hem de tatil yapmak amacında olan kişilerdir. Kendi aralarında nöbet değiştirerek gezi ve turlardan yararlanabilirler.
Bu yöntem gezmeye, eğlenmeye ve dinlenmeye haklan olan genç ve orta yaşlı anne ve babalar için elverişli olduğu kadar çocuklar için de ilgi çekici olabilir. Çocuklar hem oyun oynayıp kaynaşabilecekleri yaşıtlarıyla birlikte bulunur, hem de gereksinimlerine uygun bir oyun-dinlence-yemek düzeni kurabilirler. Yetişkinlerin yanında tatil yapan bir çocuğun yemek veuyku saatleri konusunda pusulayı şaşırması kaçınılmazdır. Çünkü birçok etkinliğin yanı sıra beklenmedik bir sürü olay da gerçekleşebilir. Bazı çocuklar buna alışırken,
bazıları da rahatsızlık duyar. Tıbbi açıdan yemek ve uyku saatlerinin elden geldiğince değiştirilmemesi Önerilir. Birkaç düzen ya da saat değişikliği kuşkusuz olabilir, ama bunlar fazla olmamalıdır. Beslenme düzeni biyolojik düzenin bozulmaması açısından Önemlidir. Biyolojik düzen 24 saat içindeki aralıklardan oluşur. Her insan vücudunun doğumdan başlayarak sahip olduğu hormon, sindirim ve sinir sistemlerinin işlevlerini düzenli sürdürebilmelerini sağlar.
Belirli saatlerde acıkmanın ve değişik zamanlarda yemek yendiğinde sindirimin zorlaşmasının nedeni budur. Aynı şey uyku İçin de geçerlidir. Genelde gözlendiği gibi, alışılan uyku saati geçirildiğinde çok yorgunluk halinde bile uyumak güçleşir.
Belirtilen noktalara dikkat edilmemesi bazı istisnalar dışında çocukları huzursuz ve sinirli bir hale getirir. Bunda da haklan vardır. Çocuk fizyolojik düzeni kanştığı için hoşnutsuzluk duyar. Bazen vücut sıcaklığındaki normal günlük oynamaların ötesinde belirgin ateş görülebilir. Çocuğun iyiliği için gerekli en önemli koşullardan biri, fizyolojik dengesine özen gösterilmesidir.