Erkek Gözüyle Kadın

Kadın psikolojisi, yüzyıllar boyunca, değişken ve sırlı yapısı ile ilmî veya hissî yönden pek çok kişiyi ilgilendirmiştir. İslâmiyet’ten önce veya sonra, yahut Türk kadın veya Avrupa kadını diye ayırmadan kadım bir tek cins olarak ele alırsak, onun hissî yapısında, din, ırk veya iklimin pek az değişikliğe uğradığını görürüz. Hattâ geçen yüzyıllar bile bu değişikliği sağlayamamışlardır. An-latacağımız iki örnek, Oğuzlar ve Moğollara aittir:

Moğolların Kanglı kabilesinin Aşan-Buça, ile ilgili hikayesinden:

“Changtsung imparatoru öldükten sonra (1308), AnSi kralı Ananda bu fır­sattan istifade ederek, tahta geçmek is­tedi. Changtsung imparatorunun eşi, Buya’ut Hatun, başvezir AHutai ve kral Milit’icmuârh, hepsi gizlice Anan­da’ya yardım ettiler. O zaman Wutsung hâlâ kuzey sınırlarında idi. impa­ratorun annesi ve Buyartu Han da HuaiMong’da kalıp saraya gitmediler. Tam bu sırada Wutsung meseleleri gö­rüşmek için Toqto’nun başkente dönme­sini emretti. Toqto başkente vardıktan sonra, başvezir Hargasun, O’nun çabuk geri dönüp Wutsung’a Ananda’mn tahta geçmek istediğini bildirmesini em­retti. Bu sırada Buya’ut Hatun gizlice, Chihârh-halang’m ona Toqto, posta is­tasyonuna ait atları vermesini söyledi. Onlar da geçmiş tarihli bir emrin üzerini imzalayarak, Toqto’ya atları verdiler. Böylece Toqto’nun kaçmasım sağladılar (41).

Devleti idare edenlerin kaderini çizebi­lecek kadar, canı hiçe sayan ve hile çe­virebilen Buya’ut Hatun’un başka bir benzerini de Oğuz Destanı’nda görüyo­ruz:
“Oğuz Destanı’mn”, “Padişahlığın Uladmur Yavqu an uruğu elinden çık­ması ve Karahan oğlu Buğra Han’ın, Padişahlığa başlaması ve memleket tah­tına çıkması” bölümünde, Buğra Han’ın başına gelenlerin hikâyesidir:

Buğra Han’ın Bayır Han adında güzel ve akıllı bir hatunu vardır. Bir gün bu kadm ölür. Buğra Han üç yıl boyunca yas tutar. Otağından dışarı çıkmaz. Sa­çım kestirmezî bünyesi gittikçe kuvvet­ten düşer. Onun bu hâlini gören beyler, “Üç oğlundan hangisini kendi yerine Han olarak seçersin?” derler. Buğra Han, her şeyin ortası iyidir diyerek or­tanca oğlu Qorı Tekin’i seçer. Qorı Te­kin, tahta oturur. Sonra doğruca babasının yamna gelerek: “Ey baba, kaç se­nedir, evin bir köşesinde yapayalnız yas tutuyorsun, böyle yalnızlıktan ne çıkar? Annemin yerini tutması için senin hiz­metine bir kız alacağım” der, “Buğra Han ağlayarak, “Hangi kadın annen Bayır Hatun’un yerini tutabilir? Hem ben kadınlardan sakınırım, bizim, baba ile oğlun arasım bozar ve anlaşmazlık çı­karır” diye cevap verir.

Qorı Han, beylerbeyi olan Künce Bey’in kızım babası için ister ve evlenirler. Kış mevsiminde, toy yapılan bir gün,Buğra Han’ın karısı olan hatun, Qorı Han’ın sarhoşluğundan faydalanarak onun hoşuna gitmek maksadıyla başın­daki bitleri ayıklamaya başlar. Qorı Han nasıl olsa annem sayılır diyerek, çekin­meksizin, başını onun dizine koyar. Ka­dın, O’na: “Sen beni baban için istedin, bana hiç bakmıyorsun, beni bir ihtiyarın eline esir ettin” der. Qon Han’m erkek­lik gururu ayaklanır: Öfke ve kızgınlık­la: “Sen içinde nasıl böyle çirkin bir is­tek taşırsın, yarından tezi yok, babamla kangeş yapıp, sana lâyık olduğun cezayı vereceğim” diyerek, çadırına gidip uyur.

Kadın bu sırrın etrafa yayılıp, bilinmesiyle herkese rezil olacağından korka­rak, Qorı Han’m babasıyla konuşmasın­dan önce davranarak, bir hile hazırlar. Qorı Han’m çizmelerini birisine giydire­rek, Buğra Han’ın evine kadar yürütür. Kış mevsimi ve her yerde kar olduğu için, çizme izleri belli olmaktadır. Sonra, Buğra Han’a giderek. “Oğlun Qorı Han’ın benim için çirkin arzular besle­mesi bana reva mıdır? İşte O’nun eve geldiğinin ayak izleri” diyerek Qorı Han’ı haince bir iftiraya kurban eder.

Destanda gelişen olaylarla birlikte, Qorı Han, önce babası tarafından suçlu veya suçsuz olduğunun anlaşılması için ejderhalara atılır, gözlerine mil çekilir, en sonunda Qorı Han’m suçsuzluğu, ge­çirdiği imtihanlar sonucunda anlaşılır.

Qorı Tekin, sağsağlim babasına kavu­şur, kadına ölüm cezası verilir. Babası oğluna en sonunda şöyle der: “Sen be­nim sözümü dinlemedin bu kadım daha benim için istediğin gün biliyordum ki, bir gün fitne ve kötülüğe yol açacaktır.” (42).

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler