GEBELİKTE KANSER VE TADAVİSİ

Doğurganlık hızının yüksek olduğu Türkiye gibi ülkelerde, gebelik döneminde ortaya çıkan kanserler ciddi bir sorun oluşturuyor. Rahim ağzı, meme ve yumurtalık kanseri gebelik döneminde en sık görülen kanserler. Bu yüzden Acıbadem Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran gebeliğin başlangıcında kanser taraması yapılması öneriyor.

Araştırmalara göre her 1000 gebelikten birinde kanser görülüyor. Bu nedenle gebeliğin başlangıcında rahim ağzı, meme ve yumurtalık kanseri açısından kontrol önem taşıyor. Acıbadem Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran, gebelik ile birlikte en sık görülen kanserin rahim ağzı kanseri olduğunu, yaklaşık 1200 gebenin birinde aynı zamanda rahim ağzı kanseri görüldüğünü belirtiyor.

Başka bir açıdan bakıldığında 35 rahim ağzı kanserinin birinde gebelik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fuat Demirkıran şöyle konuşuyor: “Bundan sonra gebelikle birlikte ikinci en sık görülen kanser, meme kanseridir ve 2000 gebeliğin birinde görülür. Ancak son yıllarda meme kanseri gebelik birlikteliğinin arttığı dikkati çekmektedir. Gebelikle birlikte üçüncü en sık görülen kanser, yumurtalık kanseridir. Ayrıca kan kanserleri ve bağırsak kanserleri de gebelikte birlikte sık görülebilen kanserlerdir.“

Gebelikte görülen kanserlerde artış var. Son yıllarda yapılan araştırmalar gebelikte kanser görülme sıklığının bir miktar arttığını gösteriyor. Bunun temel nedenini, değişen zaman içinde toplumlarda sosyal yapının değişmesine bağlayan Prof. Dr. Fuat Demirkıran şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu değişikliklere ve yardımcı üreme tekniklerindeki gelişmelere paralel olarak çocuk doğurma isteği ileri yaşlara kaymıştır. Ayrıca, genel olarak bakıldığında, yaş ilerledikçe kanser görülme sıklığı artar. Bu bağlantılar nedeni ile son yıllarda gebelik ve kanser birlikteliği bir miktar artmıştır.“

Gebelikte kanser taraması

Kadın sağlığı açısından en önemli dönemlerden biri olan gebelik döneminde, oluşabilecek bir kanser riskine karşı yapılan muayenelerde daha dikkatli davranılması öneriliyor. Yapılması gereken kontrollerle ilgili olarak Prof. Dr. Fuat Demirkıran şunları söylüyor:

“Özellikle gebeliğin başında yapılan gebelik muayeneleri sırasında, sık görülen kanserlere ait bulgular aranmalı ve gerektiğinde bazı testler yapılmalıdır. Rahim ağzı kanseri ve meme kanseri gebelikte sık görülen kanserlerdir. Bu nedenle gebelik muayeneleri sırasında memelerde muayene edilmelidir. Ancak gebelikte memelerin büyümesi sonucunda, küçük tümörler muayene sırasında saptanmayabilir. Bu muayene sırasında saptanan kitleler, meme derisindeki çekilmeler, asimetrik cilt kalınlaşmaları, meme başı anormallikleri, kanlı akıntılar ve koltukaltı bezelerini büyümesi meme kanseri yönünden değerlendirilmeli ve anne adayı bu bulgulara karşı uyarılmalıdır.”

Rahim ağzı kanserinin erken tanısı

Gebelikte kanserle ilgili yapılması gereken bir diğer önemli işlem de, erken gebelik kontrolleri sırasında vajinal akıntı araştırması yapılması. Gebelikte rahim ağzı kanserinin erken tanınmasını sağlayacak olan bu işlemin, düzenli olarak yapılmaması rahim ağzı kanserinin artmasına zemin oluşturuyor. Prof. Dr. Fuat Demirkıran şöyle konuşuyor: “Maalesef gebelik sırasında görülen kanamalar gerek hasta ve gerekse hekim tarafından sıklıkla gebelikle ilişkili kanamalar olarak kabul edilmekte ve o yönde işlemler yapılmaktadır. gebelik sırasında görülen her kanama gebelikle ilişkili değildir. Rahim ağzı kanserinin bir bulgusu da olabilir. Özetlemek gerekirse, her gebeliğin başında en az bir kez vajinal smear araştırması yapılmalı ve gebelik sırasında görülen kanamalarda rahim ağzı da incelenmelidir. Diğer kanser türleri için gebelik sırasında bir bulgu oluşmadıkça araştırma yapmaya gerek yoktur. “

Gebelikte kanser tedavisi

Gebelikte kanser tedavisi yapılırken annenin yaşamının ön planda tutulması gerekiyor. Gebeliğin ilk 3-4. ayında saptanan kanserlerde, gebelik sonlandırılarak kanserin tedavi edilmesi yoluna gidiliyor. Gebeliğin son 7-8. ayında saptanan kanserlerde bazen çok kısa bir süre beklenerek doğum gerçekleştiriliyor ve tedaviye başlanıyor.Gebeliğin 5-7. ayı arasında saptanan kanserlerde tedaviye başlama zamanının anne ve baba ile birlikte kararlaştırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Fuat Demirkıran sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bu dönem kanserlerinde anne hayatı ön planda tutularak çoğu zaman bebek feda edilir. Gebelikte kansere yönelik her tanı ve tedavi girişiminde bebeğin yaşamı etkilenebileceğinden, anne ve babaya konu ayrıntıları ile anlatılmalı ve izin alınmalıdır. Rahim ağzı kanseri dışındaki kanserlerde bebeğe zarar vermeksizin gerekli ameliyatlar yapılabilir. Bunun için en uygun dönem gebeliği 14-16. haftalarıdır. Gerektiğinde gebelik sırasında kemoterapi denilen kanser tedavileri uygulanabilir. Gebeliğin ilk 2-3 aylık dönemi dışında bu tedavilerin bebeği olumsuz şekilde etkilediği gösterilmemiştir. Gebelikte radyasyon (ışın) tedavisi yapılmamalıdır. Bebeğe daima zarar verir.”

Embriyon dondurulması

Gelişen tıp teknolojisiyle, artık kanser olan kadınların tedavi sonrasında hamile kalmalarını sağlayacak uygulamalar başarıyla yapılıyor. Bunların başında yöntem embriyon dondurulması geliyor. Prof. Dr. Fuat Demirkıran, embriyon dondurulması ilgili olarak şu bilgileri veriyor:“ Bu amaçla kanser tedavisi öncesi anneden yumurta alınır. Babadan alınan sperm ile bileştirilerek embriyon (bebeğin ilk hali) oluşturulur ve dondurularak saklanır. Tedavi sonrasında anne rahmine koyularak büyümesi sağlanır. Bu yöntem ülkemizde de yapılmaktadır. Deneme aşamasında olan ve henüz uygulamaya girmemiş iki yöntem daha vardır. Bunlardan birinde, yumurta dondurularak saklanmaktadır. Ancak henüz başarılı olunmamıştır. Bir diğer yöntem, yumurtalık parçalarını dondurmak ve kanser tedavisi sonrası cilt altına yerleştirmektir. Bu yöntemde hayvanlarda denenmektedir. İnsanlarda henüz istenen başarı sağlanamamıştır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler