Bebeklerde Görülen Sorunlar

Serebral palsi (SP): Serebral palsi küçük çocuklarda, be­yindeki bir veya daha fazla bölgede meydana gelen hasar sonucu görülen hareket, kas gücü, duruş, konuşma, görme ve duymada bir dizi anormal­lik olarak tanımlanır. SP, 400 çocuk­tan birini etkiler ve prematüre do­ğum, RIGG ve enfeksiyon gibi sorunlarla karşılaşılan hamileliklerde daha yaygındır. Beynin hasar gören kı smına bağlı olarak üç tür SP vardır ve bu hastalığa sahip çocuklarda ge­nellikle iki veya daha fazla türün bir­leşimi görülür. Serebral palsiyi belir­lemek için yapılan doğum öncesi bir test yoktur.

Fetal alkol sendromu: Hamilelik sırasında devamlı alkol kul­lanımı, alınan alkol miktarına bağlı olarak fetüse teratojenik (erken) ve toksik (geç) zarar verebilir. Fetal alkol sendromunun (FAS) bulguları, RIGG, doğum sonrası gelişememe, sinir sistemi hasarları ve çocukluk ça­ğında gelişim bozukluğudur. Dikkat eksikliği bozukluğu, dil öğrenmede gecikme ve hafif-orta zihinsel gerilik zamanla ortaya çıkar. Yüzde görülen özellikler arasında mikrosefali, yassı burun kemeri, yüzün orta bölümü­nün gelişmemesi, kısa kalkık burun ve ince üst dudak bulunur. FAS ingilte­re’de her 750 bebekten en az birinde görülür ve öğrenme zorluğunun önemli ve önlenebilir nedenlerinden bir tanesidir.

Bebeklerde Görülen Sorunlar

Patolojik sarılık: Bazen yenidoğan sarılığı, kan grubu uyuşmazlığından kaynaklanan anemi, karaciğer ve tiroit hastalığı veya alyuvarları güçsüzleşti-rerek daha kolay parçalanmalarına neden olan kalıtsal enzim bozulduğu gibi ciddi sorunların varlığına işaret olabilir. Nadir görülen bu sarılık şe­killerine patolojik sarılık denir ve ge­nellikle fototerapi ve hatta kan nakli tedavisi gerektirir. Şiddetli veya be­beğin çok prematüre olduğu durum­larda, karaciğerdeki aşırı bilirubin se­viyesini azaltmak için ilaç verilebilir.

Yarık dudak ve damak: Fetüste üst dudağın ve damağın (ağız çatısı) gelişimi yüzün orta hattındaki dokuların bir araya gelmesiyle olu­şur. Bebeklerin 750’de Tinde olduğu gibi bu gelişim tamamlanamadığında dudakta (tavşan dudak) ve/veya da­makta bir yarık meydana gelir. Bu bo­zukluk doğum öncesi ultrasonlarda tespit edilebilir. Yarık damaklı be­bekler beslenmede zorluk çekerler, damaktaki kemikli çatı eksikliği, emme ve yutmayı engeller ve dolayı­sıyla boğulma riski ortaya çıkar. Do­ğumdan sonra düzeltici ameliyat planlanabilir. Yarık dudak genellikle üçüncü ayda kapanır ama yarık da­mağı ameliyat edebilmek için en az 12. aya kadar beklemek ve tam olarak geliştiğinden emin olmak gerekmek­tedir.

Pilor darlığı: Her 1500 yeni doğan bebekten birini etkileyen bu bozukluk erkeklerde daha yaygın olarak görülmektedir. Midenin altı ve ince barsak arasın­daki pilor kaslarının kalınlaşmasıyla oluşur. Yemek biriktikçe mide, yiye­cekleri üst bağırsağa göndermek için güçlü bir şekilde kasılır. Sorun do­ğumdan hemen sonra beslenme sıra­sında veya beslenme sonrası ısrarcı kusmayla kendini gösterir. Bunun so­nucunda bebek acıkır ve huysuzlanır, su kaybına uğrar ve kilo kaybeder. Pilor darlığı karın muayenesinde ka-sdmış mideyi hissederek teşhis edilir ve ultrason ya da baryum içilerek çe­kilen röntgenle doğrulanır. Kası gev şetmek için yapılan acil ameliyat so­runu tamamen ortadan kaldırır.

Göbek fıtığı (umbilikal fıtık): Bu rahatsızlık göbek kordonunun be­beğin karnına girdiği yerdeki karın duvarı kaslarının zayıflamasıyla olu­şur. Bebeğin göbeğindeki ufak çıkın­tıda barsakların bir kısmının görül­mesi yaygındır. Afro-Karayip bölgesindeki bebeklerde yüksek oranda olmak üzere bebeklerin yüzde 10’unda görülmektedir. Genellikle zaman içinde kendiliğinden kapanır.

Kasık fıtığı (inguinal fıtık): Kasık bölgesinde bulunan alt karın duvarındaki zayıflıktır ve doğum son­rasında inguinal kanalın kapanamaması nedeniyle oluşur, yeni doğan be­beklerin yüzde 3’ünde görülür ve genellikle çift taraflıdır. Hamilelik sı­rasında erkek bebeğin testisleri in­guinal kanaldan geçerek skrotuma ulaşır. Testisleri olmamasına rağmen, kızlarda da inguinal kanal bulun­maktadır ve onlarda da fıtık görülme olasılığı vardır.

Fıtıklar daha çok prematüre olan, Kistik Fibroz görülen bebek­lerde ve inmemiş testisleri olan erkek bebeklerde görülür. Çıkıntı içe­risindeki dokular karın boşluğuna itilebildiği takdirde endişelenmeye ge­rek yoktur. Ama bazen fıtığın içine barsak kıvrımı sıkışarak barsaklan tıkar. Sıkışmış fıtıklar acil ameliyat ne­denidir. Barsaklan kurtarabilmek ve karın duvarı bozukluğunu onarabil-mek için derhal müdahale edilmelidir.

Hipospadias: Bu yaygın anormallik her 500 erkek bebekten birinde görülür, idrar ka­nalının açılma noktası penis başının ucunda değil alt tarafında bulunur. Penis aşağı doğru kıvrılabilir ve sün­net derisi (yani prepuce) örtülü gibi görünür. Bazen idrar kanalı açılma noktası skrotumun çok arkasında veya penisin üst tarafında (epispadias) bulunur. Bir yıl içerisinde iyi­leştirici ameliyat yapılabilir.

İnmemiş testisler: Yeni doğan bebeklerin 125’te l’inde görülür. Vakaların yüzde 15’inde her iki testis de inmemiştir. Çoğunlukla testisler dokuzuncu ayda kendiliğin­den iner ama eğer bu zamandan sonra da sorun devam ederse bu testis kan­serine, sperm üretme bozukluğuna ve kısırlığa yol açabilir.

Kapalı anüs: Anüsün açılma noktası ince zarlarla mühürlü olduğu için ya da rektum ve anal kanal arasındaki geçidin geliş­memesinden (anal atrezi) dolayı anüs kapalıdır. Hamileliğin sonuna doğru  bebeğin alt bağırsağı şişer ve bu ultrasonda görülebilir. Doğum sırasında tüm bebekler incelenir ve eğer gere­kirse düzeltici ameliyat yapılır.

Kalça çıkığı: Doğuştan gelen bu bozukluk rutin do­ğum sonrası kontrollerde her 200 bebekten birinde görülmekte­dir. Kızlarda, sol kalçada, çoğul hami­leliklerde, makat gelişli doğan veya Down Sendromu veya Nöral Tüp Defektı görülen bebeklerde daha yaygındır.

Eğer kalça çıkıksa, kalça eklemi dengesizdir ve dizler kalçalara doğru kıvrıldığında ve bacaklar dışa doğru çevrildiğinde tıkırtı sesleri gelecektir. Sorun ortopedik manipülasyonla ve ilk aylarda kalçayı sabit tutmak için takılan atel ile çözülebilmektedir.

Çarpık ayak: Bu durumda bebeğin ayakları içeri doğru çarpıktır (equino varus) ve ayak tabanları birbirine dönüktür. Çok na­dir olarak ayakların dışa doğru dönük olduğu (calcaneo varus) durumlar da olabilir. Çarpık ayak hamilelik sıra­sında yapılan ultrasonda teşhis edile­bilir, sorun genellikle aileseldir.

En hafif şekli hamilelik sırasında ayakların anormal pozisyonda olma­sından kaynaklanır ve genellikle do­ğumdan birkaç ay sonra kendiliğinden düzelir. Ancak eğer ayaklar kolayca doğru pozisyona getirilemiyorsa, dü­zenli fizik tedavi ve bebeğin yürüyüşü­nün düzelebilmesi için aylarca düzeltici atel takması gerekebilir. Çok ciddi du­rumlarda yıllar içerisinde pek çok kez ameliyat yapılması gerekebilir.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler