Çocuk Gelişiminde Babanın Önemi

Bilişsel Gelişimde Babaların Rolü: Baba ile çocuk arasındaki destekleyici, olumu ilişki, çocuğun bilişsel becerilerini ve okul yıllarındaki akademik başarısını olumlu yönde etkiler. Çocuğunuzla ilgilenmek için ayırdığınız zaman, birlikte yaptığınız etkinliklerin çocuğunuza sağladığı katkılar onun öğrenmesini ve zeka gelişimini destekler. Babaların, annelere göre çocuklarına daha bağımsız davranmak için fırsat verdikleri gözlemlenmiştir.
Sunulan bu özgür ortam çocuğun hem bilişsel hem de kişilik gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatı bulan çocuklar, yaşam boyu öğrenmeye karşı bir merak ve istek içinde bulunabiliyorlar.
• Çocuğunuza zengin uyaranlar (birlikte kitap okumak, film seyretmek, oyun oynamak, çevre gezileri yapmak, ortak ilgi alanları bulmak ve bunlar için zaman ayırmak vb. ) sunmak için, biraz zaman ayırmanız, biraz da yaratıcılığınızı kullanmanız yeterli olur.

• Çocuklar, anne ve babalarını model alırlar. Bu nedenle çocuğunuzla farklı ortamlarda da zaman geçirmeniz ona yeni şeyler öğrenme fırsatı yaratacaktır.

çocuk gelişiminde babanın rolü

Sosyal Duygusal ve Kişilik Gelişiminde Babaların Rolü: Babanın çocuğu ile ilişki kurma biçimi çocuğun kişilik gelişimine önemli kazanımlar getiriyor. Örneğin, aşırı otoriter tavır ve ilgisizlik çocukların utanç, çekingenlik gibi kişilik özellikleri geliştirebilmelerine neden olurken, yetişkinlik döneminde kimseye güven duyamayan, kuşkucu, aşın temkinli bireyler olabiliyorlar. İlgili ve sevgi dolu bir tavır ise çocukların sosyal ve duygusal uyum becerilerinin artmasına, üretken, girişimci ve liderlik özellikleri kazanmalarını sağlamaktadır. Babanın sağlıklı otorite sağlayamadığı, disiplinsiz ve aşırı hoşgörülü bir tutumda olması ise çocukların bazı uyum ve davranış bozuklukları yaşama olasılığını arttırmakta ve yaşam içinde karşılaştığı sorunları çözme becerisinden yoksun, doyumsuz, sahip olduklannm farkına varmayan, memnuniyetsiz bireyler olarak yaşam içinde yerlerini alabiliyorlar. Çocukların benlik algısı ve özgüven gelişiminde babadan gelen geri bildirimlerin yapıcı ya da yıkıcı etkileri olabilir. Benlik algısı, kendisi hakkında geliştirdiği düşünce, duygu, tutum ve tavırlardır. Kişinin kendi değeri ve önemi hakkındaki düşünceleri, hayatın ilk yıllarından itibaren öncelikle aileden alman, gelişen, sosyal çevre tarafından da desteklenen, sözel ve bedensel içerikli geri bildirimler ile oluşur. Ailesi tarafından değer gören, onaylanan, kabul edilen, sevilen bir çocuk, kendisinin değerli, önemli ve sevilebilen bir birey olduğuna inanır, böylece olumlu bir benlik algısı geliştirir. Babaların bu noktada da rolü oldukça değerlidir. Babanm onayı, kabulü, çocuğa dış dünya tarafından da kabul edilmeye, sevgi gösterilmeye değer olduğu iletisini verir. Çünkü özellikle babalar, çocuğun dış dünya ile kurdukları ilişkide köprü rolü üstlenirler. Bir bakıma kişideki süper egonun sesi olarak, babalarımızın bizim hakkımızdaki görüş ve düşünceleri, yorumları her zaman çok önemli olmuştur.

• Çocuklar, babaları ile kurdukları ilişki sayesinde, babanın davranışlarını, problem çözme becerilerini, olaylar karşısındaki tepki ve tutumlarını model alırlar.
• Babası tarafından sevildiğini, onaylandığını, koşulsuz kabul edildiğini hisseden çocuk, öğrenmeye ve gelişmeye daha açıktır.
• Çocuk ile kurulacak olumu iliÅŸki için çocuÄŸu dinlemek, onun fikirlerine saygı göstermek, karar süreçlerine çocuÄŸu dahil etmek, sevgiyi açıkça ifade etmek, ayrıca kural ve sınırları belirlemek de önemlidir. Çünkü kural ve sınırların olması durumunda da çocuk kendi varlığının korunmaya deÄŸer olduÄŸunu hisseder. Bu konuda yirmili yaÅŸlarda kiÅŸilik sorunlarıyla terapist desteÄŸi alan Zehra’nın, on iki yaÅŸlarındaki yaÅŸantılarına dair yorumları önemlidir. “Evin en küçük çocuÄŸuyum. Aşırı hoÅŸ görülü ortamda büyüdüm. Her dediÄŸim olur, istediÄŸim yere gider gelirdim. Hiçbir kuralla sınırlandığımı anımsamıyorum. Åžu an ailemin beni hiç sevmediÄŸini hissediyorum ve özellikle babamdan nefret ediyorum, ikisi de beni yeterince sevmedi, beni sevmediklerini ilk kez o gün anladım; arkadaşıma ders çalışmaya gitmiÅŸtim. Proje ödevimiz için beÅŸ altı kiÅŸi bir araya gelmiÅŸtik. Ä°zin bile almama gerek olmazdı böyle durumlarda. Sadece nereye gittiÄŸimi söyleyip çık-tim, annem komÅŸularını ağırlamak ve onları memnun etmekle o kadar meÅŸguldü ki yüzüme bile bakmadan hızlı hızlı “hadi güle güle” dedi, sanki ortalıktan yok olman çok iyi olur dercesine, sonra arkadaÅŸlarına karşı son derece neÅŸeli ve coÅŸkuyla dolmadan alıp almayacaklarını sorarken, kapıyı çarptım. ArkadaÅŸlarla çalışmamız akÅŸamüzerine doÄŸru bitti. Herkes saatine bakarak, “annem 16.00″ evde ol, demiÅŸti, acele çıkmam gerek gibi açıklamalarla, herkes yakın bir saat vererek hızlıca bizden ayrıldılar. O an hayatımın en berbat anıydı, kendimi o kadar deÄŸersiz, aranılıp sorulmaya deÄŸer olmadığını hissettim. Çok bozuldum, ama diÄŸerleri fark etmesin diye, evet beni de çok merak ederler, annem 16.35 de yani beÅŸ dakika eve geç gidersem çok endiÅŸelenir, onlar için çok önemliyim” diye yalan söyleyerek arkadaşımdan ayrıldım. Tam üç saat sokaklarda gezdim, parklarda oturdum, beni merak etmelerini çok istedim. GittiÄŸimde akÅŸam yemeÄŸi yenmiÅŸti. Babam pijamalarını bile giymiÅŸti. Ama nerede kaldığımı hiç soran olmadı, günümün nasıl geçtiÄŸini de. KeÅŸke bana kurallar getirecek kadar beni sevselerdi.”
Uygun, yerinde ve zamanında, açıklanarak koyulan kurallar, çocuklarımıza sevgimizin bir gereÄŸidir. Sanıldığının tersine; aşırı hoÅŸgörülü tutum, iyi kiÅŸilik özelliklerine sahip çocuklar yetiÅŸtirmemize yardım etmez. Önemli olan ebeveynlerin hatalar karşısındaki tutumlarıdır. ÇocuÄŸunuzun hatalarını, onun için doÄŸru davranışı öğrenme fırsatı olarak deÄŸerlendirin. Bağırmak, kızmak yerine, uygun olan ve beklediÄŸiniz davranışı anlatın, gerektiÄŸinde çocuÄŸunuzun davranışının sonucunu yaÅŸamasına izin verin. ÇocuÄŸunuzu olumsuz durumlardan korumaya çalışırken açıklama yapmamanız, aşırı kollayıcı tutumunuz, sizi algılayış biçimini, aranızdaki iliÅŸkinin içtenliÄŸini kötü etkiler ve onun sosyal – duygusal geliÅŸimini engeller, bağımlı ve hayat içinde beceriksiz bir birey olmasına neden olur.

sosyalCinsel Rol Gelişiminde Babanın Rolü: Cinsel rol ayrımı, çocuklarda 3 yaşında başlar. Bu rol ayrımına ilişkin içsel tutumu, çocuğun, anne-baba ile ilişkisinin başladığı ilk andaki gözlem ve izlenimleriyle şekillenir. Çocuklar farkında olmadan anne ve babalarını gözlemlerler. Erkek ve kız çocuk arasında doğuştan gelen farklılıklar olsa da, sağlıklı bir cinsel rol gelişimi, anne ve babayı model alarak oluşur.
Babanın rolü, özellikle erkek çocuğun cinsel rol gelişimi için önemli gibi gözükse de, kız çocuğun gelişiminde babanın etkisi tahmin edildiğinden çok fazladır. Erkek çocuklar, babalarını gözlemleyerek ve taklit ederek, erkeklerin nasıl davrandıklarını öğrenirler. Baba olarak sorunlar karşısındaki tepkiniz, evdeki kuralları uygulama yönteminiz, davranışlarınız, erkek çocuğunuzun, erkeklik ile ilgili kavramlarının oluşmasında temel oluşturur. Erkek çocukların, doğdukları andan itibaren baba ile özdeşleşmeleri, ilerleyen dönemlerde gelişimleri için oldukça önemlidir. Yaşamlarının ilk yıllarında, babaları ile yeterli paylaşımda bulunamayan çocuklar, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde bu durumdan olumsuz etkilenirler. Kız çocukları için ise, babanın önemi farklıdır çünkü baba, hayatlarında tanıdıkları ilk erkektir. Bu nedenle baba ile kurulan ilişki, gelecekte karşı cinsle kurulacak ilişkilerin kalitesini ve şeklini belirler. Kız çocuğu yetişkinlikte baba modeline yakın erkekleri tercih edebilir. Baba sevgisi ve yakınlığı hissetmemiş kız çocukları ya karşı cinse aşırı düşkünlük göstererek ve ne istediğini bilmeksizin, aidiyet hissini yaşamak isteyerek, o ilişkiden yeni bir ilişkiye koşarken, geçmişteki baba sevgisizliğinin yaralarını kapamaya ve acıyı telafi etmeye çalışır ya da karşı cinse karşı sağlıksız bir negatif algılamayla, geçmişteki baba sevgisizliğine dayanan yaşantılarla, bugün karşılaştığı erkek cinsinde kendini ve babayı cezalandırma yolunu tercih edebilir. Sonuçta her iki tutumda, geçmiş yaşantıların feci iki uzantısı olarak çocukların yetişkinlikteki duygusal yaşamlarını kararttığı açıkça görülmektedir. Bkz cinsellik

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BÄ°R YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler