O’nunla İlk Buluşma

Bir kadının hayatındaki yaşayabileceği olağanüstü deneyimi yaşadınız, anne oldunuz belki ilk defa belki de ikinci defa. Bebeğinizi ilk kez kucağınıza aldığınızda, dünyanın en tatlı, en eşsiz ve heyecan verici duygusunu tattınız. Yeryüzünde tattığınız bu duyguyu tatmak için sahip olduğu her şeyi vermeye hazır binlerce kadının varlığını düşündüğünüzde, dünyanın en güzel duygusunu tatma ayrıcalığına erişmenizle ne kadar da şanslı olduğunuzu ve kalbinizdeki sonsuz şükran duygusunu ancak siz bilebilirsiniz. Belki hazırlıksız bir gebelikti geride bıraktığınız dokuz ay. Fakat bebeğinizi kucağınıza aldığınızda kollarınızın arasında duran minik kopyanızla aranızda daha yüzünü görmeden oluşan duygusal bağla dünyanın en güzel duygusunu yaşadınız. Bebeğinizi görür görmez ona karşı sonsuz bir sevgi duymanız ne kadar eşsiz bir duyguydu kim bilir! Başka hangi deneyim bu özel duyguyu size yaşatabilir ki?

yeni doğan

yeni doğan

Kadınlığınızı, üretkenliğinizi yaşadınız. Bu duyguya bazen bir parça da taze bir yaşamın biçimlendirilmesine dair üstlendiğiniz sorumluluğun ağırlığı da karışabilir, bu durumda sakın endişelenmeyin! Korunmaya ve kollanmaya muhtaç, savunmasız minik bir canlının bakımı ve gelişimi konusunda gerekli sonsuz şefkat duygusunu ve bu inanılmaz şefkatin getirdiği gücü, doğanın onu henüz yanınıza göndermeden, size onu armağan ettiği ilk anda kalbinize yerleştirdiğini unutmayın. Bebekler hiç de sanıldığı kadar güçsüz değildir. Üstelik hepsi yeni bir yaşama “merhaba” derken beraberlerinde getirdikleri yeni yaşama uyum sağlamalarını kolaylaştıran bir takım mucize özellikleriyle ihtiyaçlarını ve isteklerini belirtmek ve karşılamakta son derece ustadırlar. Güçsüz sanılan yeni doğan, gecenin bir yarısı ağlama sesiyle bütün aileyi bir anda ayağa kaldırıp başına topladığında bu gücü herkes açık biçimde şahit olabilir.
İki yüz yetmiş gün boyunca bebeğiniz hakkında bazı belirsiz düşünce şemalarınız hayalleriniz ve imgeleriniz olur. Doğum öncesi gelişim döneminde o gizemli yolcuk boyunca, zihninizdeki belirsiz imgeleri, zaman içinde içinizde koruyup büyüttüğünüz, beslediğiniz ve git gide hareketlerine iyice alıştığınız, böylece varlığıyla bütünleştiğiniz mucizeye yakıştırmaya çalışırsınız, işte dokuz ay boyunca merak ettiğiniz o güzel varlık, karşınızda duruyor ve siz ona tanıdık bakışlarla hayranlıkla inceliyorsunuz.
Bebeğinizin doğumunun sizde yarattığı garip ve alışılmamış duygular yaşabilirsiniz. Değişik, yabancı ve eğer ikinci ve daha fazla bir annelik deneyiminiz de olsa hâla kendine özel bir his sarar içinizi. İçinizdeki canlıya o kadar alışmıştınız ki içinizdeki boşluk sizi şaşırtmaktadır. Aileniz yeni gele biriyle çoğalırken, anlatılmaz bir terk edilme, yalnızlık ve ayrılık kaygısına kapılabilirsiniz. Aylardır beklediğiniz ‘kavuşma anında uzun uzun size bakacağını sandığınız halde, sürekli kapalı gözlerden başka bir şey görmemeniz ve onu tombul ve pembe yanaklı gülen bir yüzle hayal ettiğiniz halde buruşuk ve ıstıraplı bir halde bulmanız, üstelik yüzü hafif şişkin, hiçbir şey duymuyor, görmüyor gibi durması sizin için şaşırtıcı bir durum olabilir.
Yeryüzüne bahşedilen yeni bir yaşama sizin kanınızın, hücrelerinizin, bedeninizin, emeğinizin ve sabrınızın aracılık etmesi ve bir canlı dünya getirmeniz verdiği büyük onurun yanında, ilk karşılaşma anında biraz hayal kırıklığı bir parça da şaşkınlık hissine uğramış olabilirsiniz.
Bu hisleri yaşadığınız için kendinizi suçlu hissedebilirsiniz. Bu duygulardan dolayı kötü bir anne olduğunuz düşüncesine asla düşmeyin. Bu küçük mucizeyle beraber kırk hafta geçirdikten sonra, bedeninin bedeninizden ayrılmasının, sizde bir boşluk duygusu yaratması çok doğal bir yoksunluk hissidir. Hayatta birçok beklenen ve sevinçli fakat ilk deneyimlenen her olay ya da yeni bir durumda olduğu gibi annelik sıfatıyla ilk kez tanıştığınızda tüm olumlu ve haz vericiğine rağmen beraberinde bu gibi karışık duygular yaşamanızı olağan karşılamanız gerekir. Üstelik bir yandan gebelik yaşamının getirdiği fizyolojik ve ruhsal değişikliklere uyum çabanız, hormonal dengenin farklılaşmasının getirdiği hassasiyet, sancı ve endişe dolu doğum sürecini henüz geride bırakmış olmanızın getirdiği yorgunluğu dikkate alırsak yaşadığınız karmaşık ve garip duygular nedeniyle kendinize haksızlık etmenizin gereksiz olduğu söylenebilir.
Gerçekleştirdiğiniz doğumla birlikte büyük ve sevinçli bir telaşın temel nedeni olduğunuz halde, artık içinizdeki canlının doğum olayıyla sizden kopması, tamamen sizden bağımsız dış ortamda yaşammı sürdürmeye başlayan bebeğinize yönelen ilgi kendinizi yalnız hissetmenize neden olabilir. Sadece bebeğinizle baş başa yalnız yaşadığınız doğum süreci sonlandığmda, içinizde oluşan ayrılık duygusu yalnızlığınızı pekiştirebilir. Bütün bunlar birkaç saate kadar yerini büyük bir mutluluğa ve gerçek yeni tatlara yerini bırakacak. Bebeğinizi beslemek için kollarınıza alınca geçici ayrılık duygusundan yeniden tamlık ve birlik hissini tekrar yaşamanız olanaklı olacaktır.
Bebeğiniz bu yeni yaşama uyum sağlarken siz de aynı paralellikte başlayan annelik sıfatına uyum sağlayacaksınız. Dünya üzerinde her yaşamın öyküsü aynı karanlık mekanda başlar ve aynı acının verdiği ağlama sesiyle yeni yaşama merhaba der. Yeni doğan bebek dünyaya gelmesiyle ciğerlerine taarruz eden hayat kaynağı oksijenin verdiği ızdırapla ağlayarak karşılaşır. Sıcak bir yerde, değişmeyen bir ısıda, her türliJ gürültü ve ışıktan uzak, onu tüm darbelerden koruyan bir su içinde, böylesine korunaklı bir mekanda mışıl mışıl her şeyden habersiz uyurken bir gün başının ancak geçebileceği kemik kenarlı dar bir geçitten kendine açılan bir yoldan şiddetle ileri doğru itildiğini, çekildiğini ve çıkış için saatler süren bir yolculuğa zorlandığını hissetti. Böylece yaklaşık yirmi kiloluk bir basınçla itilen bebek buz gibi soğuk bir dünyaya atılmışken derhal bir anda nefes alması gerekti. Körpe ciğerlerine hava dolarken, bir paraşüt gibi açılan binlerce küçük gözenek şiddetle genişledi. Yeni canlı acıdan bağırarak ağladı. Sonra, hiç tanımadığı bir el tarafından hiç alışkın olmadığı bir şekilde tutularak, baş dönmesi ve şaşkınlık içindeyken ağlama sesiyle yeni dünyayla tanıştı. Annesiyle arasında ihtiyacı olan her şeyi karşılayan plesanta kordonu kesildi bu arada. Hızla elle yoklandı, yıkandı, tartıldı, giydirildi ve yorgunluktan bitkin bir şekilde uyumaya bırakıldı. Bu yolculuk onun içinde çok kolay olmasa gerekti. Yaşamına yepyeni bir ortamda yepyeni geçiş deneyimi sonrası devam etmek, anne için olduğu kadar onun içinde çok kolay olmadı.

yenidoğan2Fakat uyandığında büyük bir sevinçle karşılaşacaktı. Onu kucağınıza alacak, göğsünüzün üstüne koyacak ve aranızdaki ilk tensel temasta inanılmaz bir birlik ve yakınlık duygusu yaşayacaksınız. Birlikte geçirdikleri bu doğum sürecinde, yaşadıkları aynı kaderde farklı rolleri paylaşarak yeni bir yaşamın başlaması için gerekli sıkıntı ve sancıyı paylaştılar. Anne sancılara sabnyla, nefesini kontrol ederek bebeğin yolunda ilerlemesine yardımcı oldu. Gittikçe sıklaşan ve şiddeti artan sancılar anında, acıya değil acının geçiciliğine ve sonundaki yeni yaşamın güzelliğini düşünerek tahammülünü arttırdı. Anne kamında hazıra alışan bebeğin artık beslenmek için bir hareket yapması, her şeyi annesinden almak yerine emme gibi bir çaba içine girmesi ve bu işi öğrenmesi gerekecekti. Anne ile bebek arasında ihtiyaçlarının karşılanmasına dayalı kendinden olandan verme ediniminin yüceliği ve karşılıksız koşulsuz ihtiyaçlarının giderilmesine ilişkin duyarlılığın varlığı üzerine kurulan duygusal bağla başlayan bağlanma süreci, bebeğin yaşama karşı ilk olumlu duygulanmn temelini oluşturur.
Her ne vakit ağlasa, her ne vakit ihtiyacı olsa ihtiyaçlarını karşılayacak güçlü bir varlığın ilgisinden emin olmak, ihtiyaç duyduğunda yanında birilerinin bulacağına dair alma ve korunma edinimin güzelliği ve saf güvenliğiyle yaşadığı bu eşsiz duygusal bağ her emzirme olayında biraz daha pekişir ve çocuk beslenme ihtiyacını gidermekle kalmaz, psikososyal gelişimle ilgili bağlanma ve temel güven duygusu, olumlu benlik algısı gibi önemli kazanımlar elde eder. ilk günlerde onu her fırsatta kucaklaym ve onun sıcaklığının verdiği hazzı birlikte sonuna dek yaşayın.
Bütün hayat boyunca sadece ilk bir yıl yaşayıp yaşatacağınız bu hazla gelecekte çocuğunuzun bütün duygusal ve sosyal yaşamını güvence altına alabilirsiniz. Çocuğunuzla aranızda asla bozulamayacak gizli anlaşma bu kucaklama ve emzirme davranışının gizemli etkisiyle kolaylıkla kurulacaktır.
Başlarda, sizden uzak olduğu zaman, yaşantı ona zor gelse de yaşamın ilk iki yılında kazdığı temel güven duygusuyla başlarda başa çıkamadığı ayrılık kaygısı azalacaktır. Bağlanmayı bağımlılık gibi istenmeyen bir içeriğe büründürmeden sağlıklı biçimde bebeğin psikososyal desteklemek her annenin temel görevidir. Göz açıp kapayana kadar uçup giden aylarla yürüme ve yavaş yavaş konuşma yetisinin gelişmesine bağlı olarak gittikçe bağımsız hareket edebilme kabiliyetine erişen çocuğunuzun sağlıklı gelişimi için kendiniz, eşinizi ve diğer çocuklarınızı ihmal etmediğiniz dengeli bir emek ve enerji dağılımını da sağlamak önemli bir konudur.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler