Kadının Toplumdaki Yeri

Kadının Toplumdaki Yeri

Girişte de belirtildiği gibi, kadının Türk cemiyetinde muhtelif fonksiyon­ları vardır. O, cemiyetin ayrılmaz bir parçasıdır. Hattâ cemiyeti ayakta tut­makta, erkekten daha fazla rol sahibidir. Oğuz Destanı’nda kadınlar orduyla sefere çıkarlar. Aile veya devletin geleceği hakkındaki kararlara iştirak ederler.

Bilgi sahibi kadınlar mevcuttur. Kadın son derece iffetlidir.İffetsiz bir iki kadın vardır. Onlar da suçları sabitleştiğinde acımasızca cezalandırılırlar. Nihayet en mühimi, Ebülgazi Bahadır. Han’m tertib ettiği Oğuznâme’de biz kadına idâreci-hükümdar olarak da rastlarız. Yukarıdaki hususlarda, Oğuz Des­tanı nda çeşitli örnek tipler ve vak’alar vardır.

Oğuz Han’ın çıktığı bir seferde, bir as­kerin karısı doğum yapar. Bir oğlan çocuk dünyaya getirir. Çocuk ağaç kovuğunda doğduğundan Oğuz Han tara­fından KIPÇAK adı verilir. Böylece ka­dın KIPÇAK kavminin adlandırılmasında rol oynar.

Yine Antakya şehrini alan Oğuz Han, bu şehre askerlerini kadın ve çocuk­larıyla kondurur ki, bundan ordudaki erlerin kadın ve çocuklarıyla beraber se­fere çıktıkları anlaşılır.

Bir başka seferde hamile bir kadın, yine bir çocuk dünyaya getirir. Kocasıy­la beraber oraya yerleşir ve onlara KALAÇ denilir. KALAÇ’lar da isimlerini böylelikle alırlar.

Kadın en zor günlerinde bile erkeğinin yanındadır. Karaşit isimli düşman ülke­si Oğuzları güç duruma sokar. Ama Oğuzlar kadın-erkek toplanıp, “gayret, hamiyet, istek ve mertlikle” düşmanı bozguna uğratırlar.Destanda bilge kadınlara da rastlanır. Bu kadınlar isabetli görüşleriyle, erke­ğin hata yapmasını önlerler.

Onlara tec­rübe kazandırırlar. Meselâ Oğuz Han’ın müşavirlerinden KARA SÜLÜK, zor durumlarda iyi tedbir göstermesiyle ta­nınmıştır. Oğuz Han ona, bu tedbirleri nereden öğrendiğini sorduğunda: “Ba­bamdan ve annemden” cevabını alır.

Buğra Han’ın karısı BAYIR (RO) veya BABÜR (EO) Hatun, “akıllı, işbilir, bilgili ve ibâdetli” bir kadındır. Kocasına devlet işlerinde yardım eder. O ve­fat edince, Buğra Han üzüntüsünden bir yıl, eşikten dışarı adım atmaz. Yas tu­tar.

Arsan Bay’m kızı MAMA BİKE ise, hayırsever bir kadındır. Horasan Beyi Koma Bey ile evlenir. Koma Bey ona âşıktır. Ama erkek çocuğu olmayınca, mal ve nedimeler tahsis ederek onu geri, Salur iline gönderir. Mama Bike malının hepsini Allah yoluna harcar.

Oğuz Destam’nda, Buğra Han’ın ha­tunundan başka, devlet ve aile işlerinde söz sahibi olan kadınlar da yer alırlar.Oğuz’un babası Kara Han, bazen ha­tununu ve gelinlerini bir araya toplar, onların hatırlarım sorar, dert ve istek­lerini dinler. Kara Han’ın oğlu Oğuz’u öldürmeye karar vermesi, böyle bir top­lantının sonunda olur.
Türk hükümdarlarından Arslan Han, hizmetkârı Suvar hakkındaki dedikodu­lar karşısında nasıl davranacağım, eşleri BAL HATUN ve GEVAR HATUN’la müşavere ettikten sonra tesbit eder.

Oğuz Destam’nda kadının iffetli olma­sı son derece üzerinde durulan bir husus­tur. Bu konuda söylenmiş atasöz­leri destana girer. Ebülgazi Bahadır Han’ın Oğuznâme’sinde şu söze rastla­rız: “Bir kına iki kılıç sığmaz ve BİR KADINI iki erkek alıp oturamaz ve bir yurda iki töre sığmaz.”

Kız tarafından olan akrabalıkların pek kuvvetli olmadığı konusunda bir vak’a da destanda yer alır. İlk bakışta kadım ikinci plana düşürür gibi görünen bu vak’a, aslında tarihî hakikatleri aksetti­ren bir espri taşımaktadır.
Babası daha kendisi doğmadan ölen Tuman, küçük olduğu için, tahtta baba­sının naibi Köl Erki oturmaktadır. Tu­man büyüyünce Köl Erki’nin kızıyla ev­lenir. Ve ondan Kanlı Yavı isimli ,bir oğlu olur.

Kanlı Yavı biraz büyüyünce, ana tarafından dedesi Köl Erki’ye, tah­tın babası Tuman’m hakkı olduğunu söyler. Köl Erki bunun üzerine torunu Kanlı Yavı’ya şu sözlerle hitabeder:”Ey kızım oğlu! Kızdan olanın dostlu­ğu olmaz diye işitrniştim. Evvelce ge­çenlerin sözlerini yalan çıkarmadın.

Kadının iffetine el uzatmak, Oğuze­li ‘nde büyük infiallere yol açar. Hattâ devletin sarsılmasına bile sebep olur. Bu noktada kadımn iffeti, devleti ayakta tutan manevî hasletlerin başında gelir.Oğuz hükümdarlarından Ali Han’ın oğlu Kılıç Arslan Beğ (Şahmelik), beğ kızlarının namusuna el uzatır. Oğuz ka­bileleri ayaklanırlar. Kılıç Arslan Beğ’i öldürerek, dört bir yana göç ederler. Ül­kede birlik kalmaz. Ebülgazi’nin tabiriy­le: “Oğuzlli, ev başına Kara Han olur.(EV BAŞINA KARA HAN OLMAK: Her ailenin başına buyruk olması. Dev­letin yıkılması. Ülkede birliğin kaybol­ması.)Kadının iffetine el uzatan erkek nasıl ölümle cezalandırılıyorsa, iffetsizlik yapan kadın da aynı akıbete uğrar.

Kansı ölen Buğra Han yıllarboyu yas tuttuktan sonra, oğlu Kon Tekin tara­fından Avşar İli’nden bir güzelle evlendirilir. Fakat bu kız, Buğra Han’a ihanet etmeye kalkar ve oğlu Kon Tekin’e iftira atar. Mesele araştırılır. Kadımn iftirası sabit olur. Kadın, boyun, kol ve ayaklanhdan beş taya bağlanır. Taylara kargı ile dürtülür. Ve kadın parça parça olarak can verir.
Bütün bunlardan başka, Ebülgazi Bahadır Han’ın Oğuznâme’sinde, karşı­mıza hükümdar kadın tipi de çıkmak­tadır. Oğuznâme’deki “Oğuz iline beğlik kılan kızların zikri” bölümünü buraya aynen alıyoruz:
“Türkmemn tarih bilen iyileri ve yazı­cıları söylemişlerdir; Yedi kız bütün Oğuz ilini ağzına bakındırıp, çok yıllar beğlik kıldılar.

Onlann birisi, Altun Közeki Sundun Bay kızı ve Salur Kazan Alp’in karısı, Boyı Uzun Burla (Bular) idi.
İkinci, Karmış Bay’m kızı ve Mamış Bik’in karısı Barçm Salur idi. Onun kabri Sir suyunun yakasındadır ve halk arasında meşhurdur. Özbek ona Barçı’nın Kök Kâşanesi der. Sanatkârane iş­lenmiş güzel künbettir.Üçüncü, Kayı Bay kızı ve Çavuldur Bala Alp’in karısı Saba ti idi.
Dördüncü, Kondı Bay kızı, Biyeken Alp’ın karısı Künin Körkli idi.Beşinci, Yumak Bay’m kızı, Kalkın Konak Alp’in karısı, yine bir Künin Körkli idi.

Altıncı, Alp Arslan’in kızı, Kestan Kara Alp’in karısı, Kerce Buladı idi.Yedinci, Kınık Bay’m kızı, Dudal Bay’m oğlu/Kırmaç’ın karısı, Kugadlı idi.”Destanda zikredilen Oğuz İli’ne mensup kadınların dışında, düşman ülkelerin kadınları da daha az olmak kaydiyleyer alırlar. Bunlar ya Oğuz yiğitlerine yardım ederler, veya pasif du­rumdadırlar.
Oğuz Kağan Kıl Barak ülkesiyle sa­vaşında zorluklarla karşılaşır. Onları bir türlü mağlub edemez. Kıl-Baraklı erkekler son derece çirkin ve savaşa daya­nıklı insanlardır. Kadınları ise inadına güzeldir. Ve kocalarından nefret ederler. Yakışıklı Oğuz askerleri, önce onların gönüllerini, daha sonra da bu kadınların öğrettikleri hileler ve yaptıkları yardım­lar sayesinde, Kıl-Barak ülkesini fethederler.

Oğuz Han’ın kazandığı bir zafer ne­ticesinde esir aldığı ve acıyarak serbest bıraktığı Şamahlı ülkesinin kadınları ise, umumiyetle hiçbir şeye karışmayan, Oğuzlara da yardım etmeyen düşman kadınlarıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ
kadın sitesi kategoriler